بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَقُولُ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذٍ أَيۡنَ ٱلۡمَفَرُّ ١٠

O gün, insan; kaçacak yer nerede? der.

– İbni Kesir

كـَلَّا لَا وَزَرَ ١١

Hayır, hiç bir sığınak yoktur.

– İbni Kesir

إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمُسۡتَقَرُّ ١٢

O gün, herkesin duracağı yer, ancak Rabbının huzurudur.

– İbni Kesir

يُنَبَّؤُاْ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذِۭ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ ١٣

O gün, önde ve sonda ne yaptıysa insana bildirilir.

– İbni Kesir

بَلِ ٱلۡإِنسَٰنُ عَلَىٰ نَفۡسِهِۦ بَصِيرَةٞ ١٤

Daha doğrusu insan, kendi kendinin şahididir.

– İbni Kesir

وَلَوۡ أَلۡقَىٰ مَعَاذِيرَهُۥ ١٥

Ma'zeretlerini sayıp dökse de.

– İbni Kesir

لَا تُحَرِّكۡ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعۡجَلَ بِهِۦٓ ١٦

Onu acele etmen için dilini onunla beraber oynatma.

– İbni Kesir

إِنَّ عَلَيۡنَا جَمۡعَهُۥ وَقُرۡءَانَهُۥ ١٧

Şüphesiz onu toplamak ve okutmak Bize aittir.

– İbni Kesir

فَإِذَا قَرَأۡنَٰهُ فَٱتَّبِعۡ قُرۡءَانَهُۥ ١٨

Öyleyse Biz, onu okuduğumuz vakit; sen, onun okunuşunu dinle.

– İbni Kesir

ثُمَّ إِنَّ عَلَيۡنَا بَيَانَهُۥ ١٩

Sonra şüphesiz onu açıklamak da Bize aittir.

– İbni Kesir

كـَلَّا بَلۡ تُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ ٢٠

Hayır, bilakis siz, çabuk geçeni seversiniz.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu